Baskın karakterli, dediğim dedik bir anne ile hayattan bıkmış (gibi görünen) bir babanın, hayalleri ile hayat gerçekleri arasında sıkışıp kalmış kızı: Alice.
Hayallerinin önündeki belki de tek engel annesinin Alice için yarattığı ama Alice’i hiçbir zaman mutlu etmeyen hedefler veya “hayat gayeleri”.
Alice’in ise tek derdi ukulelesi ile mutlu bir hayat yaşamak.
Hayalinin peşinden koşması için Harikalar Diyarına doğru Tavşan ile yola çıkan Alice’in başından geçenlerin anlatıldığı şahane Lewis Carroll hikayesi “Alice Harikalar Diyarında”nın bol teknolojik sahne tasarımlı uyarlaması Alice Müzikali’ni sonunda izledim.
Pandemi öncesinde “O kadar paraya değer mi?” diye düşünürken bir anda eve kapanmanın bende yarattığı “Hayat anlık olayların toplamı kadar, hiçbir şeyi erteleme.” düşüncesi pandemi sonrası yeniden sahneye konan müzikal için bilet peşinde koşma ve nihayet bu şahane oyunu izleme şansına erişme ile mutluluğa dönüştü. 😊
Hikaye, teknolojinin her türlü nimetinden faydalanarak tasarlanmış sahne ile görsel bir şova dönüşmüş. Oyun akıp giderken çoğu zaman görsel efektler ile sahnenin eş zamanlı değişimi, karakterlerle arka planın eşleşerek hikayeye seyirciyi çekmesi, Tuluğ Tırpan’ın inanılmaz keyifli besteleri ve en önemlisi final dansında başrollerin omuz hareketlerinin karaktere özgü olması detayını bile düşünen Beyhan Murphy’nin her bir karakter için yarattığı figürlerin birleşiminden oluşan enfes koreografisi ile tam bir “Resmen dibim düştü.” dedirten Serdar Biliş'in muhteşem rejisinin ürünü görsel bir şölen Alice Müzikali.
Başrol oyuncularından dansçılarına kadar herkes fazlasıyla oyunun hakkını verdiğini düşünüyorum. Enis Arıkan’ın kahkaha attıran karakteri her şeye geç kalan tavşandan, anne ile kötü kraliçe rolleri arasında şahane geçişler yapan Ezgi Mola’ya, “Sen cevabı söyle yeter, ben istediğin soruyu bulurum.” diyen havalı şapkacı Şükrü Özyıldız’dan, dünya umurunda olmayan kral İbrahim Selim’e kadar oyunculuklar ziyadesiyle iyi. Hem repliklerinin olduğu bölümlerde hem de arka planda olduğu sahnelerde tam bir kedi gibi davranan Merve Dizdar’ın oyunculuğuna ayrıca şapka çıkarmadan edemeyeceğim.
Beni oyunun haricinde en çok şaşırtan ise izleyicilerin sürekli fotoğraf veya video çekmeye çalışması oldu. Hatta “Geç Kaldım.” şarkısı eşliğinde gerçekleştirilen final dansında salonun yarısının izlemek yerine dansı kaydetmeye çalışması ve -muhtemelen- sosyal medyada bu görüntüyü yayınlayarak “like’larına like” katma çabaları, anı mutlu yaşama üzerine pek çok mesajın barındığı bu şahane oyunda insanların yarısının bunu yap-a-maması (belki de anla-ya-maması) gerçekten düşündürücü.
* * *
23. Afife Tiyatro Ödülleri’nde “Haldun Dormen Özel Ödülü” ve En İyi Koreografi Ödülleri’nin sahibi olan Alice Müzikali hem görsel hem de işitsel anlamda çok kaliteli bir uyarlama. İmkanınız varsa kaçırmayın ve gidip şu sorunun cevabını Alice ile birlikte arayın: Kimsin sen, Alice?
Keyifli seyirler.
Kıvanç Koca
Kommentare